Ukrayna’daki savaş bir ayı geride bıraktı. Ne yazık ki savaş daha da kızışıyor. Brüksel’deki NATO zirvesi, savaşı sürdürme kararı aldı. Biden, NATO zirvesinde liderlere ayar vermekle yetinmedi Brüksel’deki Avrupa Birliği liderler zirvesine de katılarak hakimiyetini gösterdi.
Diğer yandan artık savaşın, bir ABD, Rusya savaşı olduğu daha da görünür oluyor. Başından beri, Zelenski’nin askeri karargahlarının Pentagon kurmayları tarafından yönetildiği söyleniyordu, bu artık daha da görünür oldu. Putin’in, bir iki gün içinde Ukrayna’ya hakim olacağı hesabı çökmüşken, ABD bunu fırsata çevirme çabasında. Putin’i kuşatma, Rusya ekonomisini hepten çökertme çabası hızından bir şey kaybetmeden devam ediyor. Çin bile, etkisiz duruma getirilmiş görünüyor.
Ukrayna halklarının ölümü, Ukrayna’nın yerle bir olması emperyalistleri üzmüyor. Aksine onlar Ukrayna üzerinden girdikleri savaşta hakimiyet kavgasını son mermisine kadar sürdürme çabasında. Biden yönetimi, Putin’in boğazına çöktükçe çöküyor. ABD, Ukrayna halklarının akan kanı üzerinden eline geçirdiği bu fırsatı sonuna kadar kullanma ve dünyaya yeni bir ayar verme çabasında hız alıyor.
Savaş otuzuncu gününü geride bırakırken Ukrayna ve Rusya arasında ilk esir değiş tokuşu da yapıldı. ABD’nin ve AB ülke yönetimlerinin bir kahramana çevirmek istedikleri Zelenski, Rusya’nın fosfor bombası kullandığı iddia edilirken, Kiev’de ABD askerleri görüntülendi. Bununla yetinilmeyeceği, savaşan ABD askerlerine takviye güçlerinin gönderileceği anlaşılıyor. ABD ve Batılı ülkelerin Ukrayna’ya göndereceği silah listesini de son NATO zirvesinde bir kez daha güncellediler. “Ukrayna’nın acil ihtiyaç listesi” yayımlandı. Gönderilecek tanksavar ve uçaksavar füzelerinin sayısı 500’e çıkarılmış. Ukrayna’ya Stinger uçaksavar füzeleri ve Javelin tanksavar füzeleri de gönderiliyor. Zelenski yönetimine gönderilecek silahların listesinde savaş uçakları da var. Saldırı helikopterleri, S-300 gibi hava savunma sistemleri de yer alıyor. Ayrıca 36 savaş uçağı talep eden Ukrayna’nın taleplerinin hızla karşılanacağı taahhüt ediliyor. Silahların, Ukrayna’ya kısa süre içinde kara yolu ile sokulacağı da kaydediliyor. Yeniden itibar edinmiş olan Biden, bir başkomutan edasıyla Polonya-Ukrayna sınırına gidiyor.
Rusya ise,işgal ettiği toprakları genişletme çabasından vazgeçmiyor. Putin, Karadeniz kıyılarına ulaşmak, kukla bir yönetim kurup öyle çıkma hesabındayken, ABD savaş üzerinden AB’yi hizaya getirme, dünyaya ayar vermenin çabasında. Rusya’nın yanında yer alan Çin’in, ABD’nin son hamleleriyle birlikte geri adım attığı görülüyor. Uyarılmış Çin’in etkisizleştirilmesinde mesafe alındığı da söylenebilir. Çin yönetimi her ne kadar Rusya’yı kınamıyor olsa da “Başka ülke topraklarına saldırı ve işgale karşıyız” mealinde açıklamalar yaparak, en azından şimdilik ABD’yi rahatlatmış görünüyor.
Bununla birlikte, ABD’nin, Erdoğan yönetiminin “ara bulucu” rolünden çıkması için harekete geçtiği görünüyor. Biden yönetimi, Ukrayna savaşını Erdoğan’ı hizaya çekmek için bir fırsata dönüştürme hesabındadır. Dolayısıyla Erdoğan yönetiminin, Rusya ve Ukrayna’ya eşit mesafede durma çabası da giderek zora giriyor. Erdoğan’ın Ukrayna savaşını fırsata çevirme hesabı her ne kadar bugüne kadar bir biçimde ‘Yolunda gidiyor’ gibi bir tablo sunsa da görünen o ki ABD, Erdoğan’ı yanında saf tutmaya daha da zorlayacak. ABD, Batı’yı bu denli hizaya sokmuş, NATO’nun rolünü daha etkin hale getirme çabasında mesafe almışken, iki emperyalist güç arasında gidip gelmekte olan Erdoğan yönetiminin bu süre içinde paye edinmesine izin vermeyecektir.
Dolayısıyla Erdoğan yönetiminin işi hiç de kolay görünmüyor. Yandaş medyanın ve Saray övgücülerinin izah ettiğinin aksine Erdoğan yönetimini daha zor günler bekliyor. Ukrayna savaşını “Fırsata çevirme” hesabının çökmesi pek de uzak değil gibi. Zira önceki günkü NATO zirvesinden sonra ABD’nin eli artık daha da güçlü. Rusya’ya karşı ayyuka çıkmış olan kara propagandanın sonuç vermesine yönelik yeni hamlelerin devreye sokulacağı görülüyor.
Diğer yanda ABD’nin yönettiği Ukrayna yönetimi de Putin gibi savaş karşıtlarını ezmek için yeni uygulama kararları aldı. Savaş karşıtı siyasi parti ve oluşumların faaliyetleri yasaklanırken, dünya, tüyler ürperten görüntülere tanık oluyor. Ağaçlara, direklere bağlanmış çıplak insan bedenleri teşhir ediliyor. Kadın, erkek, çocuk, çıplak bedenleri kırbaçtan geçiriliyor. Ne yazık ki, savaş sessizce izleniyor. Bir yanda ABD diğer yanda Rusya’nın olması “taraf” yaratma ve zihinleri iki taraftan birine yandaş olmaya sürüklüyor. Dünya işçi ve emekçilerinin, ezilen ve sömürülen halklarının savaşa karşı ilk günlerde gösterdikleri tepkileri daha da büyütmesine günümüzde daha büyük ihtiyaç var.