Faili belli olan ama dil alışkanlığı olarak adına “meçhul “dediğimiz on yedi bin cinayetin işlendiği bir coğrafyada ürpermeden yaşamak şansa kalmış bir şeydir!
Bir bilinçaltı tezahürü:
İnsan beyni sonsuz bir çöplüktür. Bilince vardığınız ilk çocukluktan geçen yaşam serüveniniz dahil, sayısız öğrenmişlikler, yaşanmışlıklar, gizlisi, saklısı, ne varsa her şeyin içinde barındığı bir çöplük!
Bazen bu çöplüğün ağır basanları vardır ve olmadık yerde ortaya çıkar!
Faili belli olan ama dil alışkanlığı olarak adına
“ meçhul “ dediğimiz on yedi bin cinayetin işlendiği bir coğrafyada ürpermeden yaşamak şansa kalmış bir şeydir!
O ürpertinin güvercin tedirginliği ile yaşamaya çalışanı Hırant Dink bundan on yedi yıl önce öldürüldü. Bir çocuğa öldürtmüşlerdi ve o çocuk şimdi bir yetişkin olarak aramızda, bir vicdan muhasebesi yapıyor mu, yapmıyor mu bilmem ama kimseyi ele vermediğine göre ve arkasındaki asıl karanlık güç duruyorken, o da şimdi vicdanının karanlığında aklındaki çöplükte ilerisi için bir şeyler düşünüyordur mutlaka!
O karanlık dönemlerin genç kadın iç işleri bakanı olan Meral Akşener, şimdi yetişkin bir kadın, üstelik bir anne!
Sanırım beynindeki çöplüğü karıştırırken içinde mert katillerle yolu kesişti ve “ mertçe cinayetlerin” övgüsünü yaparak oğlu, kızı yitik anaların nasıl bir çaresizliğin içinde gelmeyenlerinin ardında bir ömür tükettiklerinin özetini geçti!
Özet: “ mertçe öldürüldüler” ama ortada ne mezar taşları var, ne de kemikleri!
Artık nasıl bir mertlikse, katillere giydirilmeye çalışılan nasıl bir kahramanlık gömleğiyse, çöplüğün sahibine sormak lazım!
Türkiye hala o dönemin “ kurşun atan da, kurşun yiyende bizim kutsalımızdır” mantığından sıyrılamadığı için, ölüm mangalarının esareti altındadır ve buradan doğru bir yaşam çıkarma şansınız hiç bir zaman olmayacaktır!
İnsan beyni işte!
Bazen içindeki katili de tarif eder ve cinayeti itiraf eder!
Sonra her cinayet kurbanının ardında “ o ölmedi yaşıyor “ gibi klişe bir değişmezle piyasa yapmaya çalışsak da; hayır, “ o öldü” ve bir daha gelmeyecek!
Eğer ölmemiş yaşayanlar varsa, onların ailleridir!
Eşleri, çocukları, anneleri, babalarıdır ve onlar her gün ölür, biz onları yaşıyor sanırız!
Hasan ŞAHİN