Bir önceki yazımda, Millet İttifakı’nın ilerlemeye çalıştığı yolun tehlikeli olduğuna, Türkiye’nin yönetsel, ekonomik krizinin aşılmasına fırsat sunacak olanın demokratik ittifak olduğuna dikkat çekmeye çalıştım. Bu yazım bir anlamda devamı niteliğinde olacak.
Muhalefetin erken ya da zamanında yapılacak ilk seçimlerde sonuç alabilmesi için, CHP ve İYİ Parti’den oluşan Millet İttifakı’nın, kendi dışındaki muhalefet dinamiğinin çoğulcu yapısını en geniş biçimde kapsaması gerekiyor.
Muhalefet cephesinde yer alan HDP’nin Millet İttifakı’yla özgün ilişkisi söz konusu. Ayrıca yeni kurulan Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin, Saadet Partisi gibi parlamento dışı bir dizi partinin hayli değişik ve tartışmalı pozisyonları var. Muhalefet partilerinin geçiş dönemi yol haritası, ilk seçimlerde Cumhur İttifakı’nı saran iktidarı kaybetme korkusunu gerçek kılacak bir gelişme olur. Dizleri üstünde ayağa kalmaya çalışan muhalefetin yüzüstü yere kapanmasını engeller, yürümesine vesile olur.
28 Ocak 2021 Cuma günü DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığı ziyaret sonrasında iki parti başkanı, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile ilgili diyalog ve istişare sürecini başlattıklarını duyurdular. Bu, muhalefet partilerinin bu konuda attıkları ilk önemli ortak adım.
Muhalefet partilerinin tek ortak noktalarının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak adlandıran “yeni rejimin değiştirilmesi” olduğu biliniyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda, bazı muhalefet partilerinin içerikle ilgili çalışma yaptıkları ifade ediliyordu. İlk kez iki muhalefet partisi, bu konuda ortak çalışmadan söz ettiler. Yürütülecek çalışmanın Ali Babacan tarafından toplumsal ve siyasal mutabakat, diyalog ve müzakere amaçlı bir ortak vizyon belgesi çalışması olarak tanımlanması, çalışmaya verilen önemi gösteriyor olsa gerek.
Siyasal alandaki hareketlenmenin arttığı ve “yeni rejimin” sorunlarının her gün daha net ayyuka çıktığı bir dönemde, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’den ne kastedildiğinin belli olması önemli. Bu konudaki belirsizliği giderecek alternatif demokratik ve katılımcı bir sistem çalışması, hem geniş muhalefetin ortak zeminini netleştirecek hem de muhalefete karşı güvensizliği giderici bir çalışma olacak. Hiçbir ayrımcılık yapmadan, yukarda izah edildiği gibi, bütün muhalefet kesimlerini kapsayacak bir çalışma olarak sürdürüldüğünde, Millet İttifakı tecrübesiyle “yeni ittifakların” oluşmasına zemin teşkil edecektir.
Bu, son zamanlardaki siyasal hareketliğin artmasına da bir yanıt olacaktır. Hangi parti, hangi ittifakta yer alacak, üçüncü ittifak olacak mı gibi soruların yanıtlarının oluşmasına ve netleştirilmesine yol açacaktır. Aksi takdirde, seçim tarihi belirsizken, muhalefet partilerinin “havanda su dövmesine yol açacak” sorulara yanıt vermekle meşgul olmaları, kendi içlerinde çelişkilerin arttığı, daha da yıprandıkları, bitap düştükleri ve başarısızlığa mahkûm olacakları bir süreç yaşamalarına yol açar.
Muhalefet partileri, tek adam rejimine karşı, geçiş dönemi yol haritasında; demokratik, katılımcı, güçlendirilmiş parlamenter sistemin temel köşe taşlarını belirlediklerinde, ortaklıklarını özlü, net ve güven artırıcı tarzda tanımladıklarında, Cumhur İttifakı’ndaki yavaş çözülme hız kazanacak, muhalefetin kararsız seçmeni etkileme gücü artacaktır.
Geçiş programı
Bu başarılabilir. Cumhur İttifakı’nı oluşturan, AK Parti, MHP, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi, kimi ulusalcılar ve Ergenekoncular dışındaki bütün muhaliflerin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusunda uzlaşmaları sağlanabilir.
Mevcut anayasa ve yasalar çerçevesinde yapılacak seçimlerde seçilecek Türkiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanı eliyle Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçileceği için, seçimlerden önce takvimi belirli bir programa ihtiyaç vardır. Program süresinde gerçekleştiğinde, yeniden seçim yapılması gerekebilir.
Geçiş dönemi yol haritasında katılımcı, demokratik güçlendirilmiş parlamentoya geçiş için zorunlu olan anayasal ve yasal değişiklikler çok net yer almalıdır. Bunların sıfırdan yeni bir anayasa hazırlanmasını içerecek derecede geniş kapsamlı bir çalışma olmayacağı açık.
Bu çalışmada güçler ayrılığı ve denge denetlemenin nasıl olacağı netleştirildiği gibi, bazı kritik soruların cevapları da netleştirilmelidir.
Bunlardan birisini, ilk seçimlerde hayata geçirilecek yeni seçim sistemi, seçen, seçilen ilişkisi, siyasi partiler yasası gibi konular oluşturmaktadır.
Özgürlük, güvenlik ve yurttaşların devleti mi, devletin yurttaşları mı ikilemlerinde, öncelikli tercihin birinciler olduğu netleştirilmelidir.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemde; merkezi yönetim/yerel yönetim ilişkisinin belirlenmesi, ademi merkeziyetçi yönetim sisteminin geliştirilmesi, seçilmişler/atanmışlar ve sivil/asker ilişkilerinin seçilmişler ve siviller lehine yeniden düzenlenmesi, öncelikli konuları oluşturmalıdır.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem vizyon belgesi; toplumu kutuplaştıran, bölen, düşmanlaştıran her türlü ayrımcı, cinsiyetçi, çatışmacı, savaşkan politika ve davranışlarla mücadele eden ve barışa kapı aralayan perspektifle hazırlanmalıdır.