Newroz bu yıl, Ukrayna halkı üzerinde patlayan bombaların, emperyalist pazar kavgasının kızıştığı koşullarda kutlanıyor. Ukrayna’da savaş 24. gününe girdi, barış daha yakıcı ve elzem hale geldi. Rusya’ya öfke büyüyor olsa da savaş sürüyor. Diğer yandan sorgulanıyor akan kanın, yıkımın nedenleri. NATO’ya, ABD’ye, AB ülkelerine, Çin’e… Tüm bağlaşıklara, tüm emperyalistlere, doymak bilmeyen, üstünlük savaşlarında halkları meze gibi harcayanlara karşı sorgulama ve öfke büyüyor. Rusya’da başlayan, dinmeyen ve tüm dünyada yükselen savaş karşıtlığı ve barış çağrıları yayılıyor.
Newroz’da yükselen ses de barışın sesidir. Kürt halkı yıllardır, her Newroz’da barışı haykırıyor. Savaş bu denli acı ve soğuk yüzünü göstermişken, Newroz’u barış bayramına dönüştürmek daha çarpıcı ve acil bir sorumluk haline geldi.
Ve madem kimse Ukrayna’da savaş istemiyor; herkes barış yanlısı; o halde kana doymuş bu topraklardan başlasak barış yolunu açmaya…Madem,‘Savaşın kazananı olmaz’ diye konuşuyoruz uluslararası platformlarda; tarafları bir araya getirecek masalar kuruyoruz; ara bulucu konumdayız, madem ‘Barışın kaybedeni olmaz’ diye dolanıyoruz her tarafta, geleni ağırlıyor, gidene el sallıyoruz,o halde ne duruyoruz; bizden başlayalım barış bayrağını yükseltmeye, ve diyelim ki; “Türkiye öncesi de olan, ama 40 yıldır süren çatışmalı sürece son vermiştir.” Devam edelim; “Kürt sorunu tarihte kalmıştır, eşit haklara dayalı çözüm hayal olmaktan çıkmıştır.”
Madem barış için çırpınıyoruz, Kürt sorununda şiddeti bitirelim önce. Kürt sorununda eşit haklara dayalı barışçı demokratik çözümü koyalım ortaya. Kürtlerin kimlik, dil, eşitlik hakları tanınsın ve Newroz dünyaya barış bayramı olarak armağan olsun!
Kürt halkı 15’inden başladı Newroz’u kutlamaya. Bugün büyük mitingler olacak, yarın ve en görkemlisi her zamanki gibi 21’inde Diyarbakır’da. Amed’de, bir zamanlar yayılan “çözüm” ve barış umudu, o hiç yitirilmeyen barış mücadelesiyle devam edecek.
Madem Ukrayna’daki vahşet içimizi yakıyor, o halde kendi topraklarımızda son verelim çatışma koşullarına. Ukrayna savaşı vesile olsun Kürt barışına! Kürt sorununda demokratik, barışçı çözümün önü açılsın Newroz’da. Efrin’den başlansın mesela; Serêkaniyê, Girê Spî, İdlip’ten, Ezaz’dan Bab’tan çekilsin askerler. ‘Barış arayan ülke’ görüntüsü hak edilecekse Kürt sorunundan başlamalı. Değilse, ‘Önce 40 yıldır süren çatışmalı sorununuzu çözün’ derler.
Madem Ukrayna’da patlayan bombalara karşıyız; yıkılmış evlerden, bombalardan kaçan, canını kurtarmak için sınır boylarına akın eden, yollara düşen çaresiz insanlara; kadınlara, bebeklere, çocuklara, yaşlılara yanıyor içimiz; madem şaşkın kediye, kulaklarını dikmiş köpeğe, daldaki kuşa sızlıyor yüreğimiz; o halde önce bizden başlayalım. Ve savaş ateşinin dünyayı sardığı 2022’nin baharında Newroz’u barışa kapı açsın. On yılların açtığı yaralarını sarmaya bakmalı. Bir daha kanamasın diye o kesik derin yaralar, merhem olunmalı. Cizre’nin, Sur’un, tarihin o vahşi görüntülerini silmekle başlamalı yüreklerde, zihinlerde. Kemal Kurkut, o çıplak bedeniyle, kurşun delikleriyle barış abidesi olsun!
Kürt halkı Newroz’da bu denli güçlü haykırıyorken barışı, uzanan eller boşta kalmamalı. Helalleşmeli, yüzleşmeli, hesaplaşmalı geçmişle, tarihle.
Ukrayna’da süren vahşet, tüm bünyelerdeki milliyetçiliğin potansiyel savaş demek olduğunu gösterdi. O halde önce bu topraklardaki savaş durumunu bitirmeli. Yanı başımızdaki sorunları çözmeye yaramıyorsa savaşa duyduğumuz içimizin sızısı, Ukrayna’daki savaşa lanet, barışa methiye neye yarar. Ukrayna’daki savaşa karşı olmak, Türkiye’de inkardan kaynaklı, kendi kaderini belirlemeye müdahaleden doğan çatışmalı sürece karşı olmak demek değilse eğer, barışa ilişkin söylenmiş güzel sözlerin yoktur bir kıymeti.
Newroz barıştır diye haykırıyor kadınlar, gözlerinden barış okunuyor çocukların. Kürtler, kadını, erkeği; yaşlısı genciyle bu denli candan, bu denli içten, bu denli avazı çıktığınca bağırıyorsa barışı; kulak vermek gerekmez mi, Ukrayna’da barışı dillendiriyorken! Madem barıştan yana herkes, hani herkes kapısının önünü temizlese, önce bizim kapıdan başlasak diyorum. Kim ne diyorsa; yani Newroz, Nevruz, yani nevi ne olursa olsun… Madem Ukrayna’daki tablo iç karartıcı, biz Newroz’u barış ateşleri yakarak ve el ele vererek kutlayalım. Demem o ki 2022 Newroz’u Kürt sorununda barışa vesile olsun, dünyaya barış yaysın...
Newroz pîroz be!
Newroz kutlu olsun!
Yaşasın barış!