Sevgili Yoldaşım, Arkadaşım, Kardeşim Musa’ya Selam ve Sevgilerimle,
Eğitim Sen, 10. Olağan Genel Kurul sonrası tanıştığım, yürekli, inançlı, kararlı mert insan. İyi ki seninle tanışmışım. İyi ki varsın. Yaklaşık dört yıldır tanıdığım ve yaşamım süresince yoldaşça, kardeşçe, dostça ve dayanışma içerisinde kalacağım insan. Bu inançlı birlikteliğimiz ve mücadelemiz, özlem duyduğumuz barışa; ses, türkülerimize ise ezgi olsun.
Sevgili yoldaşım, hayat dışarıda, bütün acımasızlığıyla devam ediyor. Kamu emekçilerinin mücadelesine olan katkın ve emek alanındaki çaban ve kararlı mücadelenden kaynaklı esareti yaşadığını biliyoruz. Emek, barış ve demokrasiyi sahiplenmenin zor olduğu bir coğrafyada yaşadığımızı, Suruç’ta ve Ankara Gar Meydan’ında gerçekleşen katliamı hep birlikte deneyimledik.
Hak, hukuk ve adalet mücadelesinin kadrolu neferi, şair diyor ya; “ben yanmasam, sen yanmasan nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.” Bu onurlu mücadelen, çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmaya kuşkusuz katkı sunacaktır. Gökyüzünün sonsuz maviliğinde Şehram’ın uçurttuğu ve dalgalandırdığı uçurtmasının her bir süzülüşünde babasına duyduğu özlem ve sevgi vardır. Biliyoruz ki bedenimize kelepçe vuranlar, çocuklarımızın babalarına, annelerine olan sevgisini, özlemini ve gökyüzünün sonsuzluğuna olan aşklarını asla engelleyemeyeceklerdir. Yürüttüğün sendikal faaliyetler nedeniyle bugün tutuklu olman, beş yaşındaki oğlun Şehram’ın deyimiyle; “ÇOK AYIP” bu ayıp, 21. Yüzyılın en büyük ayıbıdır.
Sevgili yoldaşım Ankara’dayım. Havalar soğuk, bazen kar serpiştirse de genelde kuru soğuk bir hava hâkimiyeti var. Siyasi atmosferde bir değişiklik yok. İktidar, cephesinde zam, zulüm devam ediyor. Dün CHP’den üç milletvekilinin istifa ettiğini öğrendim. CHP’li seçmenlerin oyu ile seçilmiş, seçmenlerin iradesini yok sayan bu üç insanın keyfi tutum ve davranışlarını elbette oy verenler sorgulayacaklardır. CHP’ye oy ve gönül veren bir insan olarak, yarı yolda bırakanların CHP’de milletvekili olmalarını sağlayan CHP Genel Merkez Yöneticilerinin halka özeleştiri borcu vardır. Biz emekçiler bu partide yer bulamazken, yarı yolcuların milletvekili, belediye başkanı olmaları nedeniyle, CHP iktidar olamıyor.
Eğitim ve Bilim Emekçilerinin umudu olan Eğitim Sen’in 113 yılık birikimine ve mücadele tarihine gücümüz oranında katkı sunmaya ve güçlendirmeye çalışıyoruz. Ancak sendikal dinamikler 11. Olağan Genel Kurul sonrası basın ve sosyal medya hesapları üzerindeki yoğun eleştiri ve tepkileri hala devam etmektedir. Eleştiriler elbette olmalıdır. Ancak eleştirilerin yapıldığı yer sendikal kurullar olmalıdır. Eleştirilerin, geliştirdiği ve geliştireceğine olan inancımı ve umudumu hep diri tutuyorum.
Sevgili yoldaşım, güzel Mersin’imizin güneşli veya yağmurlu bir havasından özgürlüğüne kavuştuğun ilk gün yine birlikte olacağız. Yemeklere lezzet veren o ellerin yine sofralarımızın tadı tuzu olacaktır ve o beklediğimiz gün, emin ol ki yarın kadar yakındır. Özgürlüğüne kavuştuğun gün Şehram için; baharın gelişidir, düğündür, bayramdır, mutluluktur…
Yoldaşım, tutuklu bulunduğun Tarsus’ta ki hapishaneye yeşil soğan, bir don ve bir fanila alıp, ziyaretinde bulunmak istiyorum. Bu görüşme talebimin hayat bulacağına inanıyorum. Bunun için gerekli girişimlerde bulunacağımı ve hapishanede kucaklaşmak istediğimi bilmeni isterim.
Yoldaşım, yoldaşım Aynur’u şimdiye kadar iki defa arayabildim. Yoldaşımızın güçlü bir kadın, güçlü bir anne ve güçlü bir insan olduğunu biliyorum. Hayatın bütün zorluklarıyla, kadınca mücadele eden Aynur yoldaşımız kesinlikle yalnız değildir. Dost ve mücadele arkadaşı olmakta bunu gerektirir. Her koşulda her zaman dayanışma içinde olacağımızı ve buna hazırlıklı olduğumuzu Aynur’un da bilsin isterim.
Yoldaşım, insanlarla iletişim kurmada güçlü bir insansın. Eminim ki hapishanede de güzel insanlarla güzel dostluklar kurmuşsundur. Senin dost ve yoldaş bildiklerin, tanımasam da benimde dost ve yoldaşlarımdır. Emek, barış, demokrasi ve yürüttükleri adalet mücadelesi nedeniyle Tarsus’ta tutuklu olan yürekli insanları şahsında selamlıyorum.