ADALETİN ZORBALIKLA EŞLEŞTİĞİ ÜLKEMİZDE ZAMAN AKP’Yİ GÖNDERME ZAMANIDIR
İnanç, etnik, kültürel, sosyal ve siyasal farklılıklara saygılı olmak temel ve vazgeçilmez bir ilke olmalıdır. Eğitim, sevgi, doğru yaklaşım ve doğru iletişim kanalları kullanılarak farklı dünya duygusuna sahip insanlarla ortaklaşmak mümkündür. Bu tür birliktelikler ve paylaşımlar örgütlenme zeminini de büyütür. Temel ilkeleri ve hedefleri belirlenmiş siyasal ve sosyal yapılardan da güç alınarak ve güç verilerek iktidar kapısını aralamak mümkündür.
Ülke halklarını ayrıştıran, kamplaştıran, düşmanlaştıran, kendi siyasi ve ekonomik istikbalini önceleyen ve kısır çekişmelerle sürekli siyaset döngüsü içinde yer alanlar çoklu krizlere neden olanlardır. Yoksulluğun, fakirliğin ve işsizliğin her gün arttığı, zenginin ve yandaşların her gün sermayelerine güç kattığı bu süreçte; emekçilerin safları netleşmeli ve düşünceleri berraklaşmalıdır. Emeği, barışı, demokrasiyi, ekolojiyi ve toplumsal cinsiyeti önceleyen demokrasi güçleriyle yol almanın tam da zamanıdır.
Siyasal iktidarın, yanlış iç ve dış politikaları nedeniyle ülkemiz bataklığa saplanmış ve patinaj çekerek bataklığa iyice gömülmektedir. Komşu ülkelerin tamamını düşmanlaştıranlar, yeni ekonomik model deyip Türk Lirasını döviz karşısında değersizleştirenler, özelleştirme ve çılgın proje adı altında ülkeyi parsel parsel satanlar, kamusal, parasız, bilimsel, laik eğitimi bitirenler, öğrencilerimizi cemaat ve tarikatların kıskacında her türlü şiddete, baskıya, taciz ve tecavüze maruz bırakanlar ile toplumun yarısını oluşturan kadınların; emeğine, bedenine, kimliğine şiddetin her türlüsünü reva görenler aynıdır. Ülkeyi uçuruma doğru sürükleyen siyasal iktidara ve yarattığı bozuk düzene bu bağlamda ilk seçimlerde kırmızı kart gösterilerek devre dışı bırakmanın tam da zamanıdır.
Evet, biliyoruz “bozuk düzende sağlam çark olmaz” insanların, insan olmadan kaynaklı haklarını kullanamadıkları coğrafyamızda insanlar hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmış adalet ve insan hakları konusunda çoraklaşmış, vicdanını yetirmiş bir coğrafya ile karşı karşıya bırakılmak isteniyoruz. Ancak Türkiye halkları asla teslimiyetçi davranmayacaklar ve gitmesi gereken AKP’yi sandığa yükleyip göndereceklerdir. Bu da böyle biline.
Ekonomi biliminde yeri olmayan, ekonomik modellerle ülke ekonomisini ters düz eden siyasal iktidar; bir avuç zengin, 80 milyon yoksul insan yarattı. Açlık, yokluk ve yoksullukla cebelleşen ülke halkları sırtındaki AKP kamburunu ilk seçimlerde yere çarpacağına olan inancım tamdır.
İnanç ve etnik kimlikler üzerinden halkları fişleyen, ayrıştıran, terörüze eden ve devletin zor aygıtlarını kullanarak aynı zamanda insanları biat ettirmeye ve teslim almaya çalışan 20 yıllık AKP iktidarı ve tek adam rejimi ilk seçimlerde; seçmenden yasal tokattı yiyecek ve AKP tarihin çöplüğündeki yerini alacaktır. Yani, rüzgâr eken AKP’nin fırtına biçeceği günler yakındır, müsterih olunuz.
Yurt bulamayan öğrencinin, siftah yapamayan esnafın, ürettiğini zararına satan çiftçinin, geçim sıkıntısı yaşayan yurttaşların terörist sayıldığı, kazanlarda aşın değil, dertlerin piştiği, annelerin çocuklarını aç yatırmak zorunda kaldıkları ülkemizde AKP ve aveneleri gidecek, ülke halkları rahat bir nefes alabileceğini unutmayalım.
Bilim insanlarının, özgür basın mensuplarının, halkın iradesi ile seçilmiş olan siyasetçilerin, emek, meslek ve demokratik kitle örgütlerinin terörist sayıldığı, televizyon ekranlarının karartıldığı, korkunun pompalandığı, işsiz ve mutsuz insan sayısını her gün arttığı ülkemizde seçim vakti de AKP’nin gitme vakti de gelmiştir. Korkmuyoruz, geri çekilmiyoruz ve AKP’yi gönderiyoruz şiarı ile her insanı anlama ve dokunma vaktidir.
Türk Lirasının döviz karşısında her geçen gün eridiği, emeği ile geçinen insanların yoksullaştığı, yargının siyasallaştığı, devletin AKP’leştrildiği, adaletin zorbalıkla eşleştiği ülkemizde zaman AKP’yi gönderme zamanıdır.
Sevgi ile kalın