Yazar ve siyasetçi Yüksel Mutlu, bugünkü köşe yazısında "Hacı Bektaş Veli Anması ve Aleviler" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

HACI BEKTAŞ VELİ ANMASI VE ALEVİLER

Cumhuriyet tarihi boyunca sistemin Alevilerle ilişkilenme biçimi hep sorunluydu bu sorun hala bu günde devam ediyor. Hacı Bektaş Veli anma etkinliklerinden başlayalım. Her yıl geleneksel olarak yapılan Hacı Bektaş Veli anmaları bu yılda iki yıllık pandemi arasından sonra 61.yılında . Daima Alevi sivil toplum örgütlerinin hazırlıklarını yürüttüğü bir anma .Hacı Bektaş Aleviler açısından kıymetli bir dergah ve Alevi toplumunun yılın her zamanı ziyaret ettiği bir ziyaretgahtır. Fakat bu yıl her ne olduysa Kültür Bakanlığı Alevi Bektaşi Cem Evi Daire Başkanlığı geleneksel olarak Alevi örgütlerinin anma yaptığı tarihte onlarda anma programı ilan edince gürültü koptu. Alevi örgütlerinin başkanlarının oturma eylemi güçlü itirazlarına rağmen Kültür Bakanlığı programına devam etti fakat alanda görülmesi gerek asıl şey şu Kültür Bakanlığı çeşitli illerden otobüslerle “sizleri Hacı Bektaş’a geziye götüreceğiz, masraflarda bizden “ gideceksiniz deyince yalnız tek şart var o da yakasına misafir karı takmak. Alevi örgütlerinin itirazları sonuç verince Kültür bakanıyla bir görüşme gerçekleşti Eylül ayında bakanla bir görüşme yapmak üzere herkes kendi programına devam etti.. Dergâhın önünde Alevi örgütleri alternatif eylem ve etkinlikler gerçekleştirildi, semahlar dönüldü. Tanık olduğum bir şey oldu bir vatandaş öbürünün önüne geçerek” bu kart ne sen buranın sahibisin misafiri değilsin bunu niye takıyorsun,” sizi kandırıyorlar deyince öbür vatandaş kartı çıkarıp cebine koydu “valla ben bilmiyorum bizi getirdiler “dedi. Orada bu tür olaylarla karşılaştık. Belki de ilk kez siyasi parti başkanları konuşmalar yaptılar. Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür özel, Tuncer Bakırhan, Erkan Baş, Ekrem İmamoğlu konuşmalar yaptılar, bu iyi bir finaldi konuşmalar halk tarafından ilgiyle dinlendi ve ses getirdi.

Bu konuyla ilgili tarihsel süreçte Hacı Bektaş Veli dergâhıyla devletin ilişkilenme biçimi yanına camii minaresi koymak, Osmanlı döneminde de Nakşibendi şeyhlerinin eline verilmesi tarzında olmuştu bu da bir nevi kayyım ataması şekliydi  bu gün aynı yöntem yürütülmek isteniyor. Tabii uzun yıllar sonra bu dergâh tekrar geleneğin sahiplerinin eline geçse de devlet oradan hiçbir zaman elini çekmedi. Cumhuriyet kurulduktan sonra “tekke ve zaviyeler” kanunu çıktıktan sonra gelenek tekrar sekteye uğruyor. Uzun yıllar bu vaziyette devam ediyor sonunda 1960’lı yıllarda tekrar müze oluyor bunun üzerine 16-18 ağustos anma günü olarak o gün bu gün devam ediyor.

Kısaca böyle tarihi olan süreçte ve öncesi Kerbela’dan bu yana Alevilik bitmedi hala yaşıyor, ve bitmeyecek fakat sistem Alevilere yönelmekten hiç vaz geçmiyor. Aleviler için Bu dergah diğer dergahlar gibi güçlü bir inanç merkezidir. Bu tür denemelerle Alevileri ve yıldıracaklarını sanmaları tam bir akıl tutulması. Aleviler daha ağır süreçlerden geçtiler boyun eğmediler.. her yıl tekrarlanan Alevilerin barışçıl bir şekilde ziyaret ettikleri bu küçücük sosyal devletin elinin değmediği bu kasabada güvenlik güçleri adeta karargah kumuşlardı.

Bu iktidar Alevilerin kendi inançlarını gerçekleştirmelerine ,asimilasyona  son vermeli, bu ve benzeri dergahları gerçek sahiplerine devretmeli. Bu yöntemle AKP hükümeti hiçbir şey yapamayacağını ve kazanamayacağını bilmeli.

Şimdi de Dersim’de askeri kışlanın içinde camii açıyorlar aslında Dersim’de camii var hatta sokağın adı da camii sokağı yüzde yüzü Alevi olan bu kentte …dersim halkı tüm inançlara saygılı bir halktır.. Camiyi Diyanet işleri bakanı Ali Erbaş törenle açarken” şehrin medenileşmesinde en büyük pay camilerindir “diyor .camiler olmazsa medeniyette olmaz ,Belli ki oralarda Sünnileştirme politikası uygulayacaklar Dersim halkının buna karşı uyanık olması gerekiyor. Buna benzer örnekler daha öncede uygulandı, Alevi Kürt çocuklarını ailelerinden kopararak imam hatip okullarına götürdüler.. fakat sonuç alamadılar her türlü yöntemi denemekten kaçınmıyorlar. Alevilerin bu uygulamalara karşı örgütlü ve uyanık olması gerekiyor, talepler açık Alevi örgütünün temsilcileri açık açık mücadele edeceklerini ifade ediyorlar. Bu taleplerin toplumsallaştırılması için herkes mücadele etmeli Kürtler ve Aleviler ve ayrımcılığa uğrayan tüm kesimler yan yana durmalı.