“Merhaba” aslında Farsça kökenliymiş “benden size zarar gelmez”anlamını taşıyormuş bende yeni öğrendim aslında felsefi bir içeriği de var… Bundan sonra koşullar elverdiğince buradan yani Ötekilerin Gündeminde düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Dünya hallerini, memleketin ,kadınların hallerini hepimizin hallerini.. Şimdiden teşekkür ederim okuyup vakit ayıracağınız için…
Koyun beni hak aşkına yanayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayım
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Kadılar müftüler fetva yazarsa
İşte kement işte boynum asarsa
İşte hançer işte başım keserse
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Pir Sultan Abdal
MADIMAK UTANCI
Hatırlayalım Sivas’ta 1993’ün 2 Temmuz’unda PSAKD etkinliğine katılmak için bir grup yazar, akademisyen, şair, düşünür Sivas’a gidenler arasındaydı. En yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci’ydi. Bu dönemde Aziz Nesin hedef gösterilmişti vali de buna çanak tutanlar arasındaydı. ”Şehirde adeta müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir” diyebilmiştir. Valinin ifadesine bakın..2 Temmuz günü olanlar oldu Pir Sultan heykeli ateşe verildi saldırganlar bir anda otelin önünde 15.000 kişi oldu otelin camları, kapıları kırılarak ateşe verildi. Güruh sloganlar atarak “cehennem ateşi işte” diyerek uzun süren insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek yakma, öldürme ,yok etme, linç etme eylemlerini gerçekleştirdiler geriye 33 insanın ölümü 20 yıl sürecek bir dava ve aklanan katiller ,yurt dışına kaçırılan failler kaldı.
.Oysa ki Sivas Pir Sultanların memleketiydi ezeli Aleviler orada yaşıyorlardı, ne oldu da birden bunlar oluyordu tek sebep olarak gösterilen Aziz Nesin’ mi suçluydu…
Dönemin Başbakanı taze göreve gelen Tansu Çiller “çok şükür, otel dışındaki halkımız zarar görmemiştir”. Bu cümle bile bunun bir devlet işi olduğunu gösteriyor. Demokrasinin olduğu ülkelerde 7-8 saat boyunca bu eylemi gerçekleştirenlere müdahale edilmiyor aksine başbakan nerdeyse yakıp yıkanları, öldürenleri tebrik edecek bir cümle kuracak.Ne de olsa dokunulmazlık zırhı onlar için çalışıyor hakkında bir soruşturma dahi açılmadı demokrasimiz güçlü ya… Süleyman Demirel yok canım o ne demek devlet böyle şeyler yapar mı hiç…
"Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır... Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır."
CHP iktidar ortağı İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin'i "Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir" sözleriyle hedef gösterdi.
Bu günlerde CHP nin altılı masa ortağı olan Saadet partisinin genel başkanı olan o dönem Sivas belediye başkanı Temel Karamollaoğlu’ydu…O günde ,bu günde hiçbir zaman sonraki yıllarda da bu olayı kınamadı katliam demedi sadece üzülmüş müş…oteldekiler pencereleri açmadıkları için ölmüşler..
Süren davalar, temyizler, müdahil avukatların talepleri yıllarca devam etti. Sivas Katliamı davası 20 yılın ardından geçen yıl zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldı.
Ankara 1 Nolu DGM'ye sunulan iddianamede olayların nedeni, "şenliklere katılanlar" olarak gösterildi, Aziz Nesin'in varlığı "eylemin hazırlayıcı sebepleri" arasında sayıldı.
İddianamede şu ifadeler yer alıyordu:
"Hele hele Aziz Nesin'in İslam Dini'ne karşı tutum ve davranışları ve açıklamaları, kapalı bir salonda düzenlenen toplantıda terör örgütü militanları için saygı duruşunda bulunulması, eylemin hazırlayıcı nedenleri arasında sayılabilir."
DGM Başsavcısı Nusret Demiral dava henüz sonuçlanmadan, "Olayda örgüt yok, tahrik var" açıklaması yaptı.
İnsanlık suçlarında zaman aşımı olur mu?
“Milletimiz için hayırlı olsun,”diyen bir başbakan en korkunç olan cümle buydu aslında memleketin başbakanı Madımak’ta katledilen 33 can için zaman aşımına uğradığı için üzülmesi gerekirken adeta sevinerek bunu kutlamıştır.Bu cümlenin içinde kim onun milleti ,kim değil belli ediyor diğerleri önemsiz, hayırlı olsun işte…
Madımak bir utançtır, hiçbir şey bunu değiştiremez insanları yakarak seyretmek nasıl bir linçtir,bu cesareti elbette devletten alıyorlar...aklınızda bir yere oturmuyor, aslında devletin Alevilere “işte size bunu yaparız” demesidir. Gerçi Aleviler daha öncede benzer katliamlar yaşamıştı, Çorum, Maraş, Gazi, Dersim…
Şimdi Aleviler uzun süredir gergin ,huzursuz,geleceksiz ne yapacaklar, nasıl yapacaklar?
Aleviler devletten hiçbir şey beklememeliler, güçlü bir şekilde örgütlenmeli, toplumsal muhalefetin bu topraklarda güçlenmesi için emek harcamalılar yoksa görüldüğü gibi siyaset Alevileri kendine yedeklemeye her dönem çalışıyor. Kimsenin Alevisi olmasınlar en hakiki durum kendileri olmalı, asimilasyona karşı mücadele etmeliler..
Bir başka şey de bu katliamları demokrat olan her insan kınamalı, Alevi olmak gerekmiyor, gerçi bir hafıza oluşmuş olsa da ,yaşanan insanlık ayıplarını yeni kuşaklara anlatmalı..
Katledilenlerin anısına saygıyla….