Gazeteci Hamza Özkan bugünkü köşe yazısında, "Kürt Halkı, tarihine ve liderlerine sahip çıkıyor " başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Kürt Halkı, Tarihine ve Liderlerine Sahip Çıkıyor: Ulusal Birlik İçin Mücadele Devam Ediyor

Kürtler, tarih boyunca büyük bedeller ödeyerek direnişle varlığını sürdüren bir halktır. Halklara karşı dili ise yapıcı ve barışçıl, hümanist ve evrensel değerlere bağlıdır. İsyanlar ve serhildanlar, Kürt halkının tarihindeki önemli mücadele anlarıdır. Bu süreçlerde katliam, sürgün, işkence, asimilasyon gibi birçok trajedi yaşandı. Ancak tüm bu baskılara rağmen Kürt halkı, mücadelelerini daha da güçlenerek ve politik bilincini derinleştirerek sürdürdü.

Özellikle 20. yüzyılın ortalarında Kürt halkının yaşadığı trajediler, direnişin simgeleri haline geldi. Çarçıra Meydanı, Mahabad şehrinin merkezinde bir halk meydanıdır. Kadı Muhammed, 1946'da Mahabad Cumhuriyeti'ni ilan etti. Burada, İran otoritesinin yeniden kurulmasının ardından, 1947'de Mahabad Cumhuriyeti yıkıldı ve Kadı Muhammed ile Mahabad Cumhuriyeti'nin diğer siyasi liderleri İran devleti tarafından idam edildi.

Indir-20

Örneğin, Kadı Muhammed’in idamı, Kürtlerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Çarçıra Meydanı'nda, İran'ın baskıcı politikalarının ve Rusya başta olmak üzere o zaman destek verenlerin çıkarları lehine bu desteği geri çekmesinin bir sonucu olarak idam edilen Kadı Muhammed, Kürt halkının hafızasında silinmez bir yer edinmiştir. İran rejimi, günümüze kadar kimlik mücadelesi veren birçok Kürdü idam etmeye devam etmiştir. Onun ardından, birçok Kürt lideri de öncülük ettikleri mücadeleler nedeniyle idam edilmiştir. Bu liderlerin mücadelesi, Kürtlerin asimilasyon ve imha politikalarına karşı direnişini güçlendirmiştir. Halepçe ve Enfal’de kimyasal silahlarla yapılan katliamlar ise Kürt halkının yaşadığı en büyük acılardan bazılarıdır. Saddam Hüseyin’in bu katliamların emrini vermesi, dünya tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Yıllar sonra ABD’nin Irak müdahalesi sırasında Saddam’ın bir lağım çukurunda yakalanması ve ardından yargılanarak idam edilmesi, Kürtler için bir adalet anı olarak görülmüştür. Ancak bu, geçmişin acılarını tamamen dindirmemiştir.

Kürt halkı, önderlerine büyük bir saygı duyar ve onların hatıralarını yaşatır. Kadı Muhammed, Mela Mustafa Barzanî, Mam Celal, Serok Apo ve Kak Mesut gibi isimler, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin sembolleri haline gelmiştir. Örneğin, Mam Celal olarak bilinen Celal Talabani, yalnızca Kürtler arasında değil, dünya genelinde de saygı gören bir liderdi. Irak devleti, Kürt halkına uzun yıllar boyunca baskı uygulamış olmasına rağmen, Mam Celal’i cumhurbaşkanı yaparak Kürtlerin direnişine olan saygısını kabul etmek zorunda kalmıştır. Sayın Öcalan, yazdığı onlarca kitapla dünya tarihini, Kürt tarihini ve Ortadoğu’yu analiz etmektedir. Bu, Kürt halkının mücadelesinin sadece yerel değil, uluslararası bir etkisinin olduğunu göstermektedir.

Celal Talabani Kimdir 360296 5

Bugün ise sosyal medya platformlarında Kürt halkının değerlerine saldıran bazı kişiler bulunmaktadır. Bu tür söylemler, ne Kürt aydınını temsil eder ne de entelektüel bir duruş sergiler. Kürt halkı, tarihine ve liderlerine olan saygısını korurken, sosyal medyada dolaşan bu tür saygısız yazıları ciddiye almamakta ve kendi mücadelelerine odaklanmaktadır. Ancak ulusal bilinçten yoksun, günübirlik yaşayan ve kendi tarihine yabancılaşmış olanlar, bu saygıyı anlamaktan uzaktır. Sizi ciddiye alanlar da aynı şekilde, ulusal birliği kavrayamamış, köklerinden kopmuş, çürümüş kişilerdir.

Halkın bu önderlere olan saygısı, günlük yaşamda bile hissedilir. Kürtler, liderlerine "Mam Celal", "Sayın Öcalan", "Önder Apo", "Serok Öcalan" veya "Kak Mesut" gibi unvanlarla hitap eder. Bu saygı, bireysel bir tercih olmaktan öte, milyonlarca Kürt’ün ortak iradesini yansıtır.

Mesut Barzani Den Iran A Tepki One Surdukleri Bahanelerin Asli Esasi Yok

Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği bu dönemde, Kürtler dört parçada da kendi özgürlük mücadelelerini sürdürmektedir. Rojava’da demokratik konfederalizm inşası sürerken, Rojhilat’ta Qazî Muhammed ile başlayan direniş, günümüzde Jin Jîyan Azadî hareketiyle devam etmektedir. Başur’da ise Federal Kürdistan hükümeti 20 Ekim'deki seçimlere hazırlanmaktadır. YNK’nin ulusal mücadele söylemleri, halk arasında daha fazla karşılık bulmuş durumdadır ve bu seçimlerin ardından ulusal birliğin inşasının hızlanacağına dair umutlar artmaktadır. KDP ve YNK gibi Kürt siyasi partilerinin liderleri ve seçmenleri, ulusal birliği zedeleyebilecek söylemlerden kaçınmalı ve birlik diline daha fazla önem vermelidir.

Bakur’da ise Sayın Abdullah Öcalan’ın başlattığı çözüm sürecinin yeniden gündeme gelmesi, demokratik Cumhuriyet inşası tartışmalarını yeniden canlandırmıştır. Bu süreç, Kürt halkı arasında büyük bir heyecan yaratırken, politik diplomasi çalışmaları da ivme kazanmaktadır. DEM Parti ve HDP gibi partilerin temel ilkesi, her kimliğin, cinsiyetin ve inancın kendi adına siyaset yapmasıdır. Ancak bu ilkenin pratikte tam anlamıyla uygulanmadığı durumlar da gözlemlenmektedir. Kürtler, Ortadoğu’da sürdürdükleri mücadele ile bölgenin siyasi dengelerini değiştirmekte ve bu süreçte ulusal birliklerine daha fazla odaklanmaları gerektiği açıktır.

Sonuç olarak, Kürt halkı, tarih boyunca büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımları koruma kararlılığı içindedir. Ortadoğu’da süren bu tarihi dönemde, ulusal birliği sağlamak ve mücadeleyi güçlendirmek, Kürt halkının geleceği için kritik öneme sahiptir. Kürtler, tarihsel direnişlerini sürdürerek, haklı talepleri doğrultusunda birlikte hareket etmelidir. Ulusal birliği zedelemeye çalışan söylemler ve sosyal medya propagandalarına karşı dikkatli olunmalı ve halkın tarihsel hafızası her daim canlı tutulmalıdır.

690X450Nc Ist 24 03 2023 Pkk Lideri Abdullah Ocalan Derleme 21 689X476 1

Bakur’da  ise Sayın Abdullah Öcalan’ın başlattığı çözüm sürecinin yeniden gündeme gelmesi, demokratik Cumhuriyet inşası tartışmalarını tekrar canlandırmıştır. Bu süreç, Kürt halkı arasında büyük bir heyecan yaratırken, politik diplomasi çalışmalarına da hız kazandırmıştır. DEM Parti ve HDP gibi partilerin temel ilkesi, her kimliğin, cinsiyetlerin ve inancın kendi adına siyaset yapabilmesidir. Ancak bu ilkenin pratikte uygulanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, Kürt halkı, tarih boyunca büyük bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımları koruma konusunda kararlıdır. Bugün Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler, Kürtlerin ulusal birliklerini güçlendirmeleri ve özgürlük mücadelesini daha da ileri taşımaları için önemli bir fırsat sunmaktadır. Ulusal birliği zedeleyebilecek söylemlere karşı dikkatli olunmalı, Kürt halkının tarihsel hafızası canlı tutulmalıdır. Birlik, direniş ve özgürlük mücadelesi, Kürt halkının geleceğini şekillendiren en önemli unsurlar olmaya devam edecektir.