Gazeteci Hamza Özkan, bugünkü köşe yazısında "Umut ve Çözüm Dersim'de: 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali " başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Umut ve Çözüm Dersim'de: 22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali
Her yıl 25-28 Temmuz tarihlerinde Dersim'de düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali bu yıl "Doğamızın ve İrademizin Gaspına İzin Vermeyeceğiz" temasıyla gerçekleştirildi. İlk defa katıldığım bu festivali, daha önce 2008 ve 2019'da Dersim'e yaptığım ziyaretlerle karşılaştırdım. Eski fotoğraflara baktığımda, o zamanlar Dersimlilerin yüzlerinde bir tebessüm olduğunu görüyorum; bugün ise o tebessüm pek fazla yok. O dönemde gençler şehir merkezinde daha çok görünürken, şimdi daha çok orta yaş ve üstü bireyler öne çıkıyor. Dersim’in kent gelişimi konusunda ise yerinde saydığı söylenebilir. Yerel yönetimler, 2016'daki kayyım ve 2019'da seçilen "Söz Milletin" diyen başkan pek fazla çalışma yapmamış gibi görünüyor. Belediyenin borçları ve bu borçlarla ilgili pankartlar dışında pek bir gelişme gözlemlenemiyor.
Dersim Belediyesi, Esenyurt Belediyesi'nden aldığı eski model ve Amed Belediyesi'nden aldığı yeni model otobüsler de dahil dört farklı model otobüsle halka hizmet vermekte. Ancak ulaşım sorunu çözülmüş değil. Üniversite ve TOKİ'lerin kente uzak olması nedeniyle ulaşım araçları yetersiz kalıyor. Yeni seçilen Belediye Eş Başkanları belediyenin borçlarına ilişkin daha önce kamuoyuna açıklamalar yapmıştı. Depremden kaynaklı riskli olan belediye binası halen kullanılmamakta ve belediye birimleri ise 3-4 ayrı yerde hizmet vermekte. Ancak ekonomik krize, belediye borçlarına, iktidarın sürdürdüğü kayyım politikalarına ve AKP'li olmayan belediyelere yakıştırılan "topal ördek" benzetmesiyle önlerinin kapatılmasına rağmen Dersim Belediye Eş Başkanları, siyasi partiler, dernekler ve halk başarılı bir festival düzenlediler.
Birsen (Orhan) Eş Başkan'ı Amed'den tanıyordum, Cevdet (Konak) Eş Başkan'ı ise ilk defa gördüm. Cevdet Eş Başkan'ı belediyede çalışan bir emekçiye sordum ve panelin yapıldığı alanın ortalarında oturduğunu gösterdi. Oraya gidip tanıştım ve festival hakkındaki değerlendirmesini aldım. Merkez'de esnafla konuşan, kaldırımda insanlarla sohbet eden Eş Başkan’ı birkaç kez görmeme rağmen tanımamışım. Her iki Eş Başkan da halkın içinde aktif bir şekilde esnaflarla ve yoldan geçenlerle diyalog kuruyor ve sorun sıkıntılarını dört duvar arasında, kapalı kapılar arkasında değil, açık alanda, sokakta ve caddelerde dinliyorlardı.
Festival programındaki paneller Dersim Sanat Sokağı'nda açık alanda yapıldı. Panellerin açık havada yapılması katılımcılarla birlikte yakındaki esnaflar ve kaldırımdan geçenler tarafından da dinlenmesini sağladı. Paneller başta olmak üzere dört gün süren etkinliklerin içerikleri de oldukça zengindi. En dikkat çekici nokta ise, gerek katılımcıların gerekse panel konuşmacılarının, sorunların ve çözümlerin değerlendirildiği bir ortamda tartışma kültürüne kattıkları zenginlikti. Katılan herkesin memnuniyetle ayrıldığından eminim.
Kürt Yayınlar Birliği'nin ve sol yayınların festival boyunca okurlarla diyalog içinde olmaları ve yapılan panellere dinleyici olarak katılmaları, yayınevleri ve okurlar arasında aydınlatıcı tartışmaların devam etmesini sağladı. Yayınevlerinin bulunduğu Seyit Rıza Meydanı'nın yanındaki Munzur’a giden caddede "Yazar ve Edebiyat Dernekleri" de stantları vardı. Ancak festival boyunca gözlerimiz bu derneklerin çalışmalarını aradı. Panellere dinleyici olarak bile katılmadıkları gibi ne stantlarında bir etkinlik düzenlediler ne de festivalin sonuna kadar orada kalabildiler. Son iki gün o sokaktan geçtiğimde Dersim Belediyesi'nin verdiği stant yerleri boşalmıştı! Ne yazık!..
Festival hakkında Amed'de yayın yapan bir yerel gazete "Tunceli Festivali sönük geçti" şeklinde bir haber yayınladığında Ötekilerin Gündemi olarak X (Twitter) hesabımızdan, "22 yıldır Dersim'de düzenlenen festivaller 'Tunç-eli' değil! Hem halk nezdinde hem de belediyelerce resmi olarak 'Dersim Festivali' olarak düzenlenir," diyerek tepkimizi gösterdik. Bu tür haberlerin kabul edilecek bir yönü yoktur.
22 yıldır Dersim'de düzenlenen festivaller 'Tunç-eli' değil! Hem halk nezdinde hem de belediyelerce resmi olarak '#DersimFestivali' olarak düzenlenir. pic.twitter.com/r0POB4wGnd
— Ötekilerin Gündemi (@OtekilerinG) July 26, 2024
Tunceli Valisi'nin festival öncesinde 4 günlük gösteri yasağı ilan ederek festivale katılımı engelleme çabası karşılık bulmadı. Dersim Belediyesi açıklamaya tepki göstererek yasağın festivali kapsamadığını bildirdi. Bunların dışında olumsuzluk yaşanmadı.
Festivalin İçeriği ve Etkinlikler
Festival, ilk gün "İrademe Dokunma Yürüyüşü" ile başladı. Bu yürüyüş, irade gaspına karşı durma çağrısını vurguladı. Gün boyunca Behzat Firik Çocuk Korosu'nun müzik dinletisi ve "Dersim'den Horasan'a, Horasan'dan Dersim'e" başlıklı panel büyük ilgi gördü. Panel, Nesimi Aday'ın moderatörlüğünde Yalçın Çakmak ve Selim Temo'nun katkılarıyla yapıldı. Akşam, Mameki Parkı'nda Baran Saltık ve Mikail Aslan’ın konserleri gerçekleştirildi. Dersim Belediye Eş Başkanları halkı selamlayıp konuşmalarını yaptılar. Gün, Yönetmen Burak Yücel'in "Tarihin Irmağında Önder" belgeseli ve Yönetmen Aram Didar'ın "Navnişan" adlı kısa filmi ile sona erdi.
İkinci gün, "Alevi İnancı ve Güncel Sorunları" başlıklı panel ile başladı. Panel, Ali Ekber Kaya'nın moderatörlüğünde Zeynel Kete, Abbas Tan, Mustafa Aslan ve Yüksel Mutlu'nun katkılarıyla gerçekleştirildi. "Munzur’a Akan Sesler" şiir etkinliği sanat sokağında yapıldı. Ayrıca "Dilimiz, Asimilasyon ve Biz" başlıklı panel, Hüseyin Ayrılmaz'ın moderatörlüğünde Fırat Can, Şükrü Aslan ve Metin Aktaş'ın katkılarıyla yapıldı. Kuklalar Kumpanyası ve Boyama adlı çocuk etkinlikleri yoğun ilgi gördü. Dersim Kültür ve Doğa Derneği Tiyatro Grubu'nun ana dildeki skeç etkinliği ve film gösterimleri de ilgiyle takip edildi.
Üçüncü gün, Amed Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Safiye Akdağ ve ekibinin belediyeyi ziyaretiyle başladı. "Jineolojî, Demokratik Siyaset Tartışıyor" başlıklı panel, Eş Başkan Birsen Orhan'ın moderatörlüğünde Sabahat Tuncel, Rojda Yıldız ve Kadriye Doğan'ın katılımıyla yapıldı. "Güncel Siyasal Gelişmeler" başlıklı panelde Mustafa Taşkale'nin moderatörlüğünde Erdal Ataş, Beycan Taşkıran, Kazım Tosun, Sümeyye Boz ve Seyit Aslan konuşmacı olarak yer aldı. Dersim Kadın Platformu'nun düzenlediği etkinlikte adalet talebi için balonlar uçuruldu. Gün, çeşitli müzik ve tiyatro etkinlikleri ile sona erdi.
Festivalin dördüncü günü, "Gençlik Sorunlarını Tartışıyor" başlıklı panel Gamze Yentür'ün moderatörlüğünde Ertan Çıta, Berkay Yeğin, Müslüm Koyun, Doğan Can Sarıtaş ve Rezan Kağanarslan'ın katkılarıyla yapıldı. "Kent Demokrasisi-İktidar Mekan İlişkileri" paneli, Nilüfer Aktağ'ın moderatörlüğünde Akif Burak Atlar, T. Gül Köksal, Orhan Çelebi ve Celalettin Can'ın katkılarıyla gerçekleştirildi. "Çevre ve Madencilik" temalı panel ve forum iki oturumda yapıldı; ilk oturumda çevre sorunları, ikinci oturumda madencilik konuları tartışıldı. Çevre yürüyüşü ve çeşitli konserlerle sona erdi. Pınar Aydınlar, Grup Vardiya, Grup Munzur ve Suavi'nin konseriyle festival sona erdi.
Festival dört gün boyunca oldukça renkli ve bilgiye dayalı tartışmalara sahne oldu. Güncel siyaset ve ekoloji konuları derinlemesine ele alındı. Dersim’e özgü ve genel sorunlarla ilgili eleştiriler, öz eleştiriler ve öneriler sunuldu. Festival, Dersim’in ruhunu yansıtacak şekilde katılımcıların katkılarıyla zenginleşti. Bu etkinlik, demokrasinin sadece sözde kalmayıp gerçekten yaşanabilir olduğunu da gösterdi. Demokrasi sokakta, caddede, açık alanlarda, halkla birlikte, halkın yöneticileriyle tartışarak işler. Eleştirinin ve öz eleştirinin yapıldığı bu alanlar, demokrasinin gerçek anlamda nasıl işlediğini ortaya koyuyor. Demokrasi, halkın aktif katılımıyla ve açık tartışmalarla güçlenir.
Son olarak, festival boyunca emeği geçen, katılım sağlayan herkese, bir birey ve gazeteci olarak memnuniyetle ayrıldığımı belirterek teşekkür ediyorum. Bu tür etkinliklerin birçok kentte ve yerel yönetimlerde düzenlenmesi gerektiğine inanıyorum. Özellikle kapalı alanlardan ziyade açık alanlarda halkla ve panelistlerle yapılan tartışmaların, sorunların en az yarısına çözüm getirebileceğini düşünüyorum. Herkesin katılımıyla yapılacak bu tür etkinlikler yıllar boyunca sürdürülebilir çözümler sunabilir.
Manşette "Umut ve Çözüm Dersim’de" ifadesini kullanmamın nedeni, bu dört günlük festivalden edindiğim bilgi ve deneyimdir. Tartışma kültürünün gelişebileceğine dair umut ve üretilecek çözümler. Bu manşeti bu yüzden yazdım. Bir başka Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nde görüşmek dileğiyle.